|
|
|
|
|
|
|
|
Research Article
|
NO: 57
|
Relationship of Autistic Traits with Cognitive Flexibility and Other Executive Functions in Adolescents with Social Anxiety Disorder
|
DOI: 10.5080/u27671
|
Börte GÜRBÜZ ÖZGÜR, Gizem Buket YAYLA COŞGUN, Buket CANLAN ÖZAYDIN
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
Research Article
|
NO: 55
|
The Relationship Between Depressive Symptoms, Alexithymia, Emotion Regulation and Empathy in Adolescents with Social Anxiety Disorder
|
DOI: 10.5080/u27657
|
Merve ONAT, Ayda Beril NAS ÜNVER, Hanife AVCI, Gülser ŞENSES DİNÇ, Esra ÇÖP, Aynur PEKCANLAR AKAY
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
Review
|
NO: 54
|
Group Therapies for Gender Minority Stress: Systematic Review and Affirmative Cognitive Behavioral Group Therapy Process PresentationGender minority stress refers to the form of stress experienced by individuals who identify as trans or within the spectrum of gender diversity due to discriminatory discourses and actions in society. This type of stress can negatively affect both mental and physical health and may even result in the loss of one’s most fundamental right—the right to life. Therefore, it is crucial for professionals to remain sensitive to gender minority stress when working clinically with this population. This article aims to raise awareness among mental health professionals about gender minority stress and to provide a practical example of an intervention in this area. To this end, group therapy models addressing gender minority stress were reviewed through a systematic literature search. In addition, the experiences of eight individuals who participated in a group therapy designed and facilitated by the authors using an affirmative cognitive behavioral approach were shared. The findings indicate that the most prominent intervention models in the literature targeting gender minority stress are based on cognitive behavioral group therapy. Furthermore, it was observed that members who participated in the group therapy developed psychosocial empowerment through gaining awareness, solidarity, and cognitive and behavioral skills related to self-regulation.Keywords: Cognitive behavioral therapy, gender identity, group therapyCinsiyet Kimliği Azınlık Stresine Yönelik Grup Terapileri: Sistematik Gözden Geçirme ve Olumlayıcı Bilişsel Davranışçı Grup Terapi Süreci Sunumu2Koray BAŞAR1, Halil PAK2, K. Can EREN3427Atıf için: Başar K, Pak H, Eren KC. (2025) Cinsiyet Kimliği Azınlık Stresine Yönelik Grup Terapileri: Sistematik Gözden Geçirme ve Olumlayıcı Bilişsel Davranışçı Grup Terapi Süreci Sunumu. Turk Psikiyatri Derg 36:427−438. https://doi.org/10.5080/u27670428 www.turkpsikiyatri.comark. 2016), kimlikle gurur duyma, sosyal destek (Başar ve Öz 2016; Başar ve ark. 2016), akran teması (Tüzün ve ark. 2022) önemli koruyucu etkenler arasındadır (Perrin ve ark. 2019). Bu bağlamda, söz konusu etkenleri kapsayan bir uygulama biçimi olarak grup terapilerinin trans+’larla çalışmada etkili bir yöntem olduğu düşünülmektedir.Trans+’lar cinsiyetleriyle uyumlu gördükleri bedensel ve sosyal özellikleri edinmelerine yönelik cinsiyet uyum süreci (CUS) ile ilgili tıbbi destek talep ettiklerinde erişimle ilgi-li zorluklarla karşılaşmaktadır (Berrian ve ark. 2024). Hem uyum süreci hem de genel ruhsal destekle ilgili erişim engel-leri arasında eğitimli ve deneyimli uzman sayısı ve bu hiz-metlerin sunulduğu kurum sayısındaki azlık önemli sıradadır (Safer ve ark. 2017, Renner ve ark. 2021, Skuban-Eiseler ve ark. 2023). Klinik ortamlarda çalışan uzmanlara, trans+’lara ruh sağlığı hizmeti sunarken cinsiyet kimliği azınlık stresiy-le başa çıkmanın önemine ilişkin bir farkındalık oluşturmayı ve bir uygulama örneği oluşturmayı amaçlayan bu yazıda, ilk olarak cinsiyet kimliği azınlık stresine yönelik geliştirilen grup terapisi modellerine ilişkin alanyazın sistematik bir yaklaşımla değerlendirilecektir. Ardından, yazarlarca olumlayıcı bilişsel davranışçı perspektiften planlanan ve uygulanan bir grup te-rapisi süreci ve tedaviyi sürdüren sekiz üye sunulacaktır.CİNSİYET KİMLİĞİ AZINLIK STRESİNE YÖNELİK GRUP TERAPİLERİCinsel kimlikle ilgili çeşitliliğin tanı sistemlerinde ruhsal bo-zukluk olarak değerlendirildiği geçmiş dönemlerdeki terapi uygulamalarının aksine, olumlayıcı psikoterapi yaklaşımı, kişilerin cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ile ilgili ifadeleri-ne saygı göstererek, azınlık gruplarının psikososyal zorlanma deneyimlerinin farkında olarak, kişilerin ihtiyaçlarını des-teklemeye, güçlendirmeye öncelik vermektedir (American Psychological Association 2015, Başar 2025). Trans+’lara yönelik olumlayıcı terapiler kapsam, yöntem, süre ile ilgi-li önemli değişkenlikler gösterse de giderek artan şekilde bu grubun deneyimlediği sağlık eşitsizliklerine ve bunun altında yatan toplumsal yapılara odaklanmaktadır (Singh ve Dickey 2017). Azınlık stresinin tanımlanması, araştırma ve klinik uygulamalarda yer verilmesiyle psikoterapiler stres etkenle-rinin kişilerin başa çıkma biçimlerini, düşünsel, duygusal ve davranışsal tepkilerini, bunların esnek olmayan ve işlevselliği bozan şekilde yinelenmesini hedef olarak belirlemiştir. Birçok psikoterapi yaklaşımı içinde öncelikle bilişsel davranışçı te-melli yaklaşımlar dikkat çekmektedir (Exposito-Campos ve ark. 2023). Burger ve Pachankis (2024)’a göre olumlayıcı yaklaşımlar arasından bilişsel davranışçı psikoterapiler, azınlık stresini kişisel yetersizliklerden çok toplumsal yapılarla ilişki-lendirmesi ve böylelikle kişiye günlük yaşamında uyumu art-tıracak başa çıkma stratejileri geliştirmesi ve bilişsel esneklik kazandırması nedeniyle öne çıkmaktadır. Bir başka ifadeyle GİRİŞCinsiyeti doğumda bedensel özelliklerine dayanarak atandı-ğı cinsiyetle örtüşmeyen, kendini trans ve cinsiyet çeşitliliği içinde tanımlayanlar (trans+1), toplum içinde dışlanan grup-lar arasındadır. Cinsiyet kimlikleri üzerinden deneyimlenen önyargı, damgalanma ve ayrımcılık bu grubu daha stresli bir sosyal çevre içinde yaşamaya zorlamaktadır. Meyer (2003), cinsel kimlikleri nedeniyle toplumda gruplar arası hiyerarşide aşağıda kalan grupların deneyimlediği bu stres biçimini dış ve iç kaynaklardan oluşan “azınlık stresi” olarak tanımlamıştır. Azınlık stresi, kişinin kimliği ve özelliklerinden değil ama top-lumsal kaynaklardan köken alan, süreğen, yaygın ve kendine özgü bir stres çeşididir. Dış kaynaklar, cinsiyet kimliği üzerin-den yaşanan damgalanma, ayrımcılık, ret, haklardan yoksun bırakılma, mağdur edilme ve kimliğin olumlanmaması, ta-nınmamasıdır. “İçselleştirilmiş damgalanma”, cinsiyetin ikili olarak kabul edildiği ve doğumda atanan cinsiyetle az ya da çok örtüşmeyen cinsiyet kimliği ve ifadesinin dışlandığı top-lumlarda (örn., cisseksizim ideolojisi) bireyin bu kalıp yargı-ları benimseyerek hem kendisine hem de grubuna karşı olum-suz inançlar geliştirmesidir. (Hatzenbuehler ve Pachankis 2016). Bu yolla kişinin cinsiyet kimliği üzerinden kendisine dair olumsuz düşünce, duygu ve davranışlar geliştirmesi iç stres kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Bu durum, kişinin sürekli ayrımcılığa uğrayacağına dair bir beklentiye girmesine ve yoğun bir şekilde gizlenme çabaları ile yaşamasına neden olabilmektedir. Genel toplumda deneyimlenen stresörlere ek olarak, kendine özgü nitelikleri olup süreğen seyreden azınlık stresine maruz kalmak, kişinin stres yükünü arttırarak hem bedensel hem de ruh sağlığını olumsuz yönde etkileyebilmek-tedir (Hatzenbuehler ve Pachankis 2016).Meyer (2003), azınlık stresi modelini öncelikle cinsel yöne-limle ilgili homofobik deneyimler üzerinden geliştirmiştir. Hendricks ve Testa (2012), “cinsiyet kimliği azınlık stresi”nin cinsiyet çeşitliliğine yönelik ayrımcı duygu, düşünce ve tutumlarla, transfobiyle de ilişkili olduğunu göstermiştir. Trans+’larda, cinsiyet kimliği azınlık stresiyle ilişkili olarak bazı ruhsal sağlık sorunları genel toplumdan daha yüksek oranda görülmektedir (Helsen ve ark. 2022, Moe ve ark. 2023). Bu sorunlar arasında depresyon, anksiyete, yüksek stres düzeyi öne çıkmaktadır (Mezza ve ark. 2024). Bu grupta özkıyım ve özkıyıma yönelik olmayan kendine zarar verme davranışı da toplum genelinden yüksek yaygınlıkla görül-mektedir (Aparicio-García ve ark. 2018, Surace ve ark., 2021, Bränström ve ark. 2022, de Lange ve ark. 2022). Azınlık stre-siyle başa çıkmakta ve psikolojik dayanıklılığın artışında umut (Meyer 2003, Moe ve ark. 2023), topluluğa aidiyet (Barr ve 1Bu terim, Türkçe alanyazında yaygın kullanılan bir ifade olmamak-la birlikte bu yazıda kendini trans ve cinsiyet çeşitliliği içinde tanım-layanların (İng. trans and gender diverse people) kısaltması olarak kullanılmaktadır.429 www.turkpsikiyatri.combilişsel davranışçı terapiler, diğer olumlayıcı yaklaşımların terapötik uygulamalarında benimsediği cinsiyet kimliğinin olumlanması ilkesine ek olarak, danışanlarında cinsiyet kim-liği temelli baskı ve ayrımcılığa ilişkin deneyimlerin toplum-sal nedenlerine dair farkındalık oluşturmayı ve bu farkında-lık zemininde bilişsel ve davranışsal beceriler kazandırmayı önceliklendirir.Azınlık stresine yönelik öğelere yer veren olumlayıcı psikote-rapiler sadece cinsel yönelim azınlık gruplarına, sadece cinsi-yet kimliği azınlık gruplarına ya da tüm cinsel kimlik azınlık gruplarına yönelik planlanıp, etkinlikleri araştırılmaktadır (Pachankis ve ark. 2019, Pachankis ve ark. 2020, Pachankis ve ark. 2022). Azınlık stresine yönelik bireysel olumlayıcı bilişsel davranışçı psikoterapi uygulamalarında daha yüksek yapısal ayrımcılığa maruz kalmanın, içselleştirilmiş damgalanmanın daha yüksek olmasının tedavi etkinliğiyle ilişkisi gösterilmiş-tir (Pachankis ve ark. 2023, Yi ve ark. 2024). Son dönemde erişilebilirlik avantajını da kullanarak teletıp temelli psiko-terapi modelleri geliştirilmekte, etkinlikleri bildirilmektedir (Craig ve ark. 2021, Pachankis ve ark. 2023, Nieder ve ark. 2024, Yi ve ark. 2024). Kendini trans ve cinsiyet çeşitliliği içinde tanımlayan kişilere yönelik olumlayıcı psikoterapiler bireysel veya grup formatın-da uygulanabilmektedir. Heck (2017) trans+’larda grup tera-pilerinin tercih edilmesini birkaç nedene bağlamıştır: birey-sel terapiyle karşılaştırılabilir etkinlikleri; özellikle yalıtılmış hisseden gruplarda tatmin edici kişiler arası ilişkiler geliştir-me olanağı sağlaması; tedavi formatına özgü ilave terapötik etkenler içermesi; maliyet etkinlik açısından uygun olması. Grup terapi uygulamalarının sağladığı avantajlar bilişsel dav-ranışçı temelli uygulamalarla sınırlı değilse de (Mastropaolo ve ark. 2020), bilişsel davranışçı terapi uygulamaları tedavi etkinliğiyle ilgili araştırmaların ötesinde düzenleyici ve aracı değişkenlerle de ilgili değerlendirme yapılmasına uygundur (Burger ve Pachankis 2024). Sadece trans+ kişilere yönelik farklı kapsam, terapötik hedef ve bileşenleri olan grup terapileri bildirilmişse de (Yüksel ve ark. 2000, Özgen ve ark., 2024), son 10 yılda grup psikote-rapi ile ilgili alanyazın ağırlıklı olarak azınlık stresine yönelik uygulamalara odaklanmıştır.Alanyazın Tarama YöntemiCinsiyet kimliği azınlık stresine yönelik geliştirilen grup tera-pisi modellerini değerlendirmek amacıyla ilgili alanyazın, sis-tematik bir yaklaşımla PRISMA (Preferred Reporting Items for Systematic Reviews and Meta-Analysis) ilkeleri (Liberati ve ark. 2009) doğrultusunda değerlendirilmiştir. Veri tabanla-rı olarak Web of Science, Scopus, PubMed ve Türk Psikiyatri Dizini kullanılmıştır. Taramada anahtar kelimeler şu şekilde belirlenmiştir: “gender diverse” (cinsiyet çeşitliliği) YA DA “gender dysphoria” (cinsiyet disforisi) YA DA “transsexual” (transseksüel) YA DA “transgender” (trans) VE “gender mi-nority stress” (cinsiyet kimliği azınlık stresi) YA DA “mino-rity stress” (azınlık stresi) VE “group therapy” (grup terapisi) YA DA “group therapies” (grup terapileri). Tarama, 28 Şubat 2025’ten geriye dönük yapılmıştır. Çalışma türü olarak ise olgu sunumları, protokol ve araştırma makaleleri belirlenmiş olup derlemeler, kitaplar ve kitap bölümleri dışarıda tutulmuş-tur. Anahtar kelimelerle yapılan tarama sonucunda 22 çalış-maya (Web of Science = 8, Scopus = 10, PubMed = 3, Türk Psikiyatri Dizini = 1) ulaşılmıştır. Diğer kaynaklardan beş ça-lışma daha belirlenmiştir. Tekrar eden çalışma sayısı dokuzdur. Kalan 18 çalışma incelendikten sonra 13 makalenin tarama stratejisine uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Bu 13 makale arasında ise iki derleme ve bir kitap bölümü bulunmaktadır. Ayrıca, bir çalışmanın tam metnine ulaşılmamıştır. Bu eleme-ler sonucunda bu yazıda cinsiyet kimliği azınlık stresine yöne-lik grup terapisi modellerine ilişkin dokuz çalışma (Craig ve Austin 2016, Austin ve ark. 2018, Poquiz ve ark. 2022, Pipkin ve ark. 2022, Ouellette ve ark. 2023, Sessions ve ark. 2023, Hatchard ve ark. 2024, Chinsen ve ark. 2024a, Chinsen ve ark. 2024b) değerlendirmeye alınmıştır (bkz. Şekil 1).BULGULAROlumlayıcı Bilişsel Davranışçı Başa Çıkma Becerileri Grup Müdahalesi (Affirmative Cognitive Behavioral Coping Skills Group Intervention (AFFIRM)) (Craig ve Austin 2016), Şekil 1. PRISMA Akış Diyagramı430 www.turkpsikiyatri.comalanyazında cinsiyet kimliği azınlık stresine yönelik grup te-rapilerine öncülük eden bir modeldir. Bu model, yazarların klinik deneyimleri, katılımcı araştırmaları ve geribildirimleri-ne (Austin ve Craig 2015) dayalı olarak genç lezbiyen, gey, bi-seksüel, trans, interseks ve kimlik çeşitliliğinin diğer öğeleriyle kendini tanımlayanların (LGBTİ+) başa çıkma becerilerini geliştirme, depresyon düzeylerini azaltma ve böylelikle biliş (öz-farkındalık, riskleri tanımlama), mod (düşünce ve duy-gular arasında bağ kurma) ve davranışlarını (güçlü özellikleri ve başa çıkma şekillerini tanımlama) anlama ve düzenlemeleri amacıyla geliştirilmiştir. Sekiz seanstan oluşan bu yapılandırıl-mış model, olumlayıcı bilişsel davranışçı yaklaşıma dayalı yüz yüze yürütülen bir grup müdahalesidir. Bu modelin çevrimiçi versiyonu (AFFIRM Online) da bulunmaktadır (Craig ve ark. 2021). Bu modelde ilk seansta (1) grup kuralları, beklenti ve hedefler ele alınır ve üyelere program, bilişsel davranışçı te-rapi (BDT) ve azınlık stresi tanıtılır. Sonraki seanslarda ise sırasıyla (2) homo/transfobik tutumlar ve davranışların stres üzerindeki etkileri, (3) düşüncelerin duyguları nasıl etkilediği, (4) duyguları değiştirmek için düşüncelerin kullanımı, (5) et-kinliklerin duyguları nasıl etkilediği, (6) zarar veren düşünce ve olumsuz duygularla başa çıkma planları, (7) azınlık stre-si ve homo/transfobinin sosyal ilişkiler üzerindeki etkileri ve (8) güvenli, destekleyici ve kimlik olumlayıcı sosyal ilişkiler geliştirme konuları ele alınır. Bu modelin uygulanabilirliği-ni değerlendirmek için pilot bir çalışma yapılmıştır. Bu ça-lışmada AFFIRM modelinin uygulandığı üç ayrı grup terapi süreci iki terapist ve 15-18 yaş arasında 10 Kanadalı LGBTİ+ genç üye ile yürütülmüştür (Craig ve Austin 2016). Bu terapi gruplarına katılan ve 16-18 yaş arasında olan sekiz trans üyeye dair bulgular, trans-olumlayıcı uygulama önerileriyle birlikte, başka bir makalede (Austin ve ark., 2018) detaylı olarak su-nulmuştur. Bu makalede sekiz trans üyenin depresyon düzey-lerinin azaldığı bildirilmiştir. Ayrıca trans üyeler, yaşamlarıyla ilişkili olması, stresle başa çıkma ve problem çözme becerileri öğrenmeleri, terapistlerin destekleyici ve yardımcı olmaları nedeniyle bu programdan memnun olduklarını ve bu prog-ramı başkalarına önereceklerini bildirmişlerdir. Kesişimsellik; cinsiyet, etnisite, ırk ve sosyal sınıf gibi farklı azınlık temelli kimliksel özelliklere dayalı baskı ve ayrımcılığa ilişkin deneyimlerin ayrı olarak ele alınmasından ziyade bu özelliklerin birleşiminin oluşturduğu deneyime odaklanılması gerektiğine vurgu yapmaktadır (Crenshaw 1991). Örneğin, trans+’lar için cinsiyet kimliği temelli baskı ve ayrımcılık kendi başına bir stres kaynağı oluşturur. Fakat beyaz ırktan olmayan bir trans+’nın kimliğine ilişkin stres deneyimi tek başına cinsiyet kimliği ile açıklanamaz. Bu kişi, cinsiyet ve ır-kın kesiştiği bir yerden katmanlı bir şekilde azınlık kimliği temelli bir stres deneyimi yaşar -ki bu kişinin yoksul, engel-li, yaşlı olması bu stresin yükünü artıracaktır. Bu bakış açı-sından Poquiz ve arkadaşları (2022), cinsiyet kimliği ve ırk temelli azınlık stresini kesişimsel bir yerden ele aldıkları, beş seanstan oluşan kısa süreli, teletıp temelli bir grup çalışması modeli geliştirmişlerdir. Gururu, Aktivizmi, Dayanıklılığı ve Topluluğu Desteklemek (Supporting Pride, Activism, Resiliency, and Community (SPARC)) isimli bu modelin seanslarının içerikleri ise sırasıyla şu şekildedir: (1) dış ve iç etkenler üze-rinden deneyimlenen ırkçılık ve cinsiyet kimliği azınlık stres-leri, beden ve ruh sağlığı üzerine etkileri, kimliklerin kesi-şimleri ve ayrımcılıkla olan ilişkisi, (2) ırksal kimlik gelişimi ve sosyalizasyonu, (3) yüz yüze ve dijital ortamlarda ırkçı ve transfobik söylemlere tepki gösterme ve başa çıkma strateji-leri, (4) tarihsel ve güncel aktivizm, (5) dayanıklılık inşa et-mek adına aktivizm ve toplulukla bağ kurma. İlk üç seansta üyeler, ırkçı ve transfobik sosyal medya paylaşımlarına maruz bırakılır ve bu maruziyetlere dayalı olarak duygu düzenleme uygulama becerileri ele alınır. Burada amaç, üyelerin bu tür durumlarla başa çıkma ve problem çözme becerilerini geliştirmektir. Dördüncü seansta sosyal medya ve dijital alanlardaki aktivizme ilişkin sosyal medya örnekleri izletilir ve üyelerin sosyal adaletteki rolü ve yapabilecekleri ele alınır. Son seansta ise üyelerden toplulukla bağ kurmalarını arttıracak bir yol tanımlamaları istenir. Araştırmada iki klinik psikolog, ABD’de yaşayan 15-22 yaş arasında altı üye ile seansları yü-rütmüştür. Üyeler, genel anlamda grubun yapısı, içeriği ve uy-gulama şeklinden (teletıp) memnun kalsalar da seans sayısının daha fazla olduğu, yüz yüze bir uygulamayı tercih edebilecek-lerini bildirmişlerdir.Ouellette ve arkadaşlarının (2023) geliştirdikleri Transcending (Aşma), travmatik deneyimlerle sonuçlanan cinsiyet kimliği azınlık stresiyle başa çıkmada beceri geliştirmeyi, bu beceriler-le ruhsal dayanıklılığı geliştirmeyi amaçlayan, travma-odaklı, bilişsel davranışçı protokole dayanan, grup terapisi temel-li, ikişer saatlik 12 seanstan oluşan bir modeldir. Seansların içerikleri sırasıyla şu şekildedir: (1) azınlık stresine psikoeği-tim temelli bir giriş ve cinsiyet kimliklerine ilişkin mitlerin (örn., “bu bir hastalık”, “bu geçici bir dönem”, “sen gerçek bir kadın/erkek değilsin”) çürütülmesi, (2) bilişsel davranışçı modelin azınlık stresi bağlamında ele alınması, (3) bilişsel ye-niden yapılandırmanın tanıtılması, (4) problemli inanç ve dü-şüncelerin tanımlanması, (5) içselleştirilmiş trans-negatiflik, (6) olumsuz gelecek beklentileri, (7) cinsiyet kimliğiyle ilgili açılamamanın yarattığı benlik ve başkalarıyla ilişkili inanç ve düşüncelerin yeniden yapılandırılması, (8) yardımcı olmayan davranışların değiştirilmesi, (9) cinsiyet kimliğinin çevrimi-çi ve yüz yüzeyken açıkça ifade edilmesi, (10) öz-güçlenme adına kendine güvenin ele alınması, (11) engelleri aşmak için problem çözme becerilerinin geliştirilmesi ve (12) tedavi kazanımlarının (kabul ve beceriler gibi) değerlendirilmesi ve devamının planlanması. İlk ve son seanstan önce üyeler, grup sürecini değerlendirebilmeleri için cinsiyet kimlikleri üzerine çevrelerinden aldıkları tepkileri ve bu tepkilerin kişisel inanç-larını nasıl etkilediklerine dair değerlendirmeler yaptıkları bir yazılı uygulama ödevi yaparlar. Ayrıca beşinci seansta kimlik431 www.turkpsikiyatri.comolumlama uygulaması yapılırken; 8., 9. ve 10. seanslarda ma-ruz bırakma teknikleri uygulanır. Yani üyeler grup sırasında ve ev ödevleriyle kamusal alanda davranışlarını değiştirmele-ri için çeşitli uygulamalara maruz bırakılır. Yazarlara göre bu tekrar eden maruz kalmalarla üyelerin özellikle dış stresörle-re dayanan korku temelli kaçınma davranışları azalacak ve iç stresörlerle yaşam memnuniyeti arasındaki ilişkiyi zayıflatan bilişsel esneklikleri artacaktır. Hatchard ve arkadaşları (2024), bu modelin etkililiğini değerlendirmek adına üçü çevrimiçi, üçü yüz yüze olmak üzere altı grup terapisi uygulaması yap-mışlardır. Her bir terapi, üç terapistle ve 17-25 yaş arasındaki beş Kanadalı trans+’la yürütülmüştür. Modelin içselleştirilmiş trans-negatiflik, gelecek hakkında olumsuz beklenti, çevreye açılamama ve anksiyetede azaltıcı; umut, kimliğinden gurur duyma ve toplulukla bağ kurmada artırıcı etkileri gösterilmiş-tir. Katılımcılar bu modeli azınlık stresiyle başa çıkmada etkili bulduklarını ve önereceklerini belirtmişlerdir.Şefkatli Zihin Eğitimi (Compassionate Mind Training (CMT)) programı, sorunları kronikleşme eğiliminde olan, öz-şefkati ve öz-kabulü zor ve/veya korkutucu bulan, yüksek utanç duygu-su ve benlik eleştirisine sahip kişiler için geliştirilmiş bir grup terapisidir. (Gilbert ve Procter 2006). Sessions ve arkadaşları (2023) CMT’yi, benzer düşünce ve duyguları cinsiyet kimliği azınlık stresi üzerinden deneyimleyen trans+’lara uyarlamış-tır. Bu model sekiz seanstan oluşmaktadır: (1) grup kuralları, şefkat kavramı ve bilinçli farkındalığın ele alınması, (2) trans ayrımcılığı ve damgalanmanın şefkat önündeki engellerinin değerlendirilmesi ve rahatlatıcı nefes ritminin öğretilmesi, (3) şefkat akışının üç boyutunun ele alınması, (4) güvenlik stratejilerinin tartışılması ve bazı tekniklerin (örn., güvenli alan imgeleme) uygulanması, (5) trans ayrımcılığı ve içselleş-tirilmiş transfobiye dair şefkat odaklı egzersiz uygulamaları-nın oluşturulması ve topraklanma tekniğinin aktarılması, (6) üyelerin şefkatli içsel diyalog geliştirmeleri adına yüzleşme, duygu yönetme, içselleştirilmiş damgalanma öyküleriyle başa çıkmanın ele alınması ve şefkatli arkadaş imgelemi uygula-masının yapılması, (7) öz-şefkate ilişkin içsel diyalogları oluş-turmak adına üyelerin kendilerine mektup, diğer üyelere yo-rum yazmaları, (8) şefkati sürdürecek planların geliştirilmesi ve grupça şefkat egzersizinin yapılması. Bu model, 18-73 yaş arasında İngiltere’de yaşayan 10-11 katılımcıyla haftalık ola-rak, çevrimiçi ortamda, iki saatlik seanslar halinde üç terapist-le ve bir süpervizörle yürütülen iki grup terapisi uygulaması üzerinden değerlendirilmiştir. Hem birey hem de grup düze-yinde üyelerin kendilerine ve başkalarına şefkat puanlarında artış gözlemlenmiştir. Ayrıca grup düzeyinde onur hissinde artma ve içselleştirilmiş trans-negatifliğe ilişkin yabancılaşma hissinde azalma görülmüştür. Pipkin ve arkadaşları (2022) bu terapi grubuna katılan altı transla yarı-yapılandırılmış görüş-meler yapmıştır. Katılımcılar bu uygulamanın damgalanma deneyimlerini anlamada faydalı olduğunu, başka translarla bir araya gelmenin birbirlerini karşılaştırma ve incinme korkusu gibi bazı kaygıları artırsa da öz-kabulü olumlu yönde etkiledi-ğini ve her ne kadar çevrimiçi görüşmelerin zorlukları olsa da grubun faydalı olduğunu belirtmişlerdir.Chinsen ve arkadaşları (2024a) trans gençlere yönelik bir grup terapisi modeli geliştirmek amacıyla nitel bir araştırma yürütmüşlerdir. Çevrimiçi üç çalıştaydan oluşan bu araştır-maya, 15-21 yaş arasında Avustralyalı sekiz trans katılmıştır. Katılımcıların trans gençlerle yürütülecek grup terapilerinin yapısı, formatı, amaçları ve müdahale içeriği açısından öne-rilerinde iki tema öne çıkmaktadır. İlki, trans topluluklarla bağ kurma, destekleyici, pozitif ve umut verici terapötik ala-nın oluşturulması ve translar arasındaki çeşitliliğin tanınma-sından oluşan “trans topluluğuyla bağ kurma, pozitiflik ve umut” temasıdır. “Çeşitli deneyim, bakış açıları ve ihtiyaçlara uyum sağlamak” isimli ikinci tema ise katılımı kolaylaştıran erişilebilirlik, esneklik, pozitif grup dinamiği ve hoş karşılan-ma unsurlarını içermektedir. Bu temalar ışığında geliştirilen Azınlık Stresini Azaltmaya Yönelik Trans Ergen Grup Terapisi (Trans Adolescent Group ThErapy for Alleviating Minority stress (TAG TEAM)), trans gençlerin gereksinim ve isteklerini ve cinsiyet kimliği azınlık stresini merkeze alan, bilişsel davranış-çı yaklaşıma dayalı bir grup terapisi modelidir. Altı seanstan oluşan bu uygulamada her hafta bir önceki seansta öğreni-lenler ve ödevler değerlendirilir, seansın temasına ilişkin trans yetişkinlerin videoları izlenir ve bir sonraki seans için ödev-ler açıklanır. İlk seansta (1) grup kuralları, program bilgisi, cinsiyet kimliği azınlık stresi ve BDT’ye giriş yapılır ve bu seans stres giderici bir oyuncağın yapıldığı grup etkinliğiyle sonlanır. Sonraki dört seansta (2) toplulukla olan ilişkiler, (3) ayrımcılık ve reddedilme, (4) içselleştirilmiş damgalanma ve kendini olumlama, (5) hak, eşitlik, görünürlük gibi temalar-dan oluşan onur konuları değerlendirilir; bu konularda üye-leri güçlendirici psikoeğitim ve BDT uygulamaları yapılır. Son seansta (6) “gelecekteki ben”e mektup yazılır, program değerlendirilir, stratejileri günlük hayata katma planlanır ve vedalaşılır. Bir süpervizör, bir terapist ve bir trans akranın ko-laylaştırıcılığıyla yürütülen seansların iki saat sürmesi öneril-mektedir. Chinsen ve arkadaşları (2024b) bu modelin uygu-lanabilirliğinin ve etkilerinin nasıl incelenebileceğine dair bir protokol yayımlamışlardır. Fakat bu modelin etkililiği, henüz herhangi bir ampirik çalışmayla değerlendirilmemiştir.GRUP TERAPİSİ PLANLAMA VE UYGULAMA SÜRECİ Grup Terapisi Kapsamı, Bileşenleri ve SüreciGrup terapisi için AFFIRM modelinin (Austin ve Craig 2015, Craig ve Austin 2016, Austin ve ark. 2018) bir süpervi-zör, iki terapist ve 18-25 yaş arasında, 10 trans+ genç yetişkin üye ile yürütülmesi planlanmıştır. Terapi grubunda, BDT ala-nında eğitimli, deneyimli, cinsiyet kimliği ve CUS alanında klinik deneyime sahip bir psikiyatrist (KB) süpervizör olarak,432 www.turkpsikiyatri.combir psikolojik danışman (KCE) ve bir sosyal hizmet doktora adayı (HP) da terapist olarak görev üstlenmiştir. Terapistler, CUS ile ilgili değerlendirme, izlem ve karar süreçlerinde rol almamaktadır. Grup için kliniğin mekan olanakları kullanıl-mamıştır. Böylece grup terapisi, CUS ile ilgili talep ve işlem-lerle ilişkilendirilmemiştir. Grup terapisine katılım için duyuru metni bir devlet üniver-site hastanesi psikiyatri kliniğine ve iki LGBTİ+ dayanışma derneğine iletilmiştir. İlk başta, başvuru yapan 23 kişiyle tele-fonla görüşülerek birer değerlendirme görüşmesi planlanmış-tır. Adayların sağlık durumları (örn., ruhsal ya da bedensel akut hastalık döneminde olmaması), grup terapisine katılım motivasyonları ve uygunlukları terapistlerce (KCE, HP) gö-rüşmelerde ele alınmış ve süpervizörle (KB) birlikte değer-lendirilerek çalışmaya 10 kişi davet edilmiştir. İki aday hiçbir seansa katılmamıştır.Yasal kayıtlarda cinsiyet değişikliği yapmamış olan sekiz üyeyle ilgili sosyodemografik, CUS ve katılınan oturum sayısı ile ilgili bilgiler Tablo 1’de sunulmuştur. Helsinki ilkelerine bağlı kalınarak toplanan tüm verilerin anonim olarak bilimsel mesleki yayınlar ve meslektaşlar arası paylaşımlarda kullanıl-masıyla ilgili üyelerden bilgilendirilmiş onam alınmıştır.İlk seansa ısınma uygulaması, grup kuralları ve sözleşmesi, ki-şisel ve grup hedeflerinin tanımlanması, üyelere grup terapisi boyunca hislerini ve öğrendiklerini kayıt altına almaları için günlük tutmaları için defter dağıtımı ile başlanmış, BDT ve azınlık stresi kavramları tanıtılmıştır. Bunu takiben, üyelerin günlük yaşamda stres deneyimleri ele alınmıştır. İkinci seansta trans+’lara karşıt tutum ve davranışların stres üzerindeki etki-leri tartışılmıştır. Toplumsal cinsiyetle ilişkili ayrımcılık ideo-lojileri (örn., cisseksizm) ve azınlık stresi kuramı ele alınmış-tır. Sonrasında üyelerin cinsiyet kimliği azınlık stresini yoğun olarak hissettikleri durumları ve bu durumlarla başa çıkma, mücadele etme stratejilerini tanımlamaları istenerek bu se-ans sonlandırılmıştır. Üçüncü seansta ABC modeli üzerinden düşüncelerin duygu ve davranışları nasıl etkilediği ele alınmış-tır. İlk olarak düşünce ve duygu ayrımına ilişkin psikoeğitim temelli bir uygulama yapılmıştır. Seansın ikinci oturumunda ele alınan durumlar üzerinden olumsuz düşünce kayıt formu uygulaması yapılmıştır. Grup üyelerini cinsiyet kimlikleri ne-deniyle strese sokan durumlara ilişkin düşünce-duygu-davra-nış kayıtlarından örnekler Tablo 2’de sunulmuştur.Dördüncü ve beşinci seanslar, düşünceleri kullanarak duygu-sal deneyimleri değiştirmek üzerinedir. Bunun için düşünce kayıt formu üzerinden bilişsel çarpıtmalar, bilişsel yeniden yapılandırma tekniği üzerinden de alternatif düşünceler ele alınmıştır. Altıncı seansta davranışsal alternatifler değerlen-dirilmiştir. Bu seansta üyelerden kendilerini iyi hissettiren, kimlik olumlayıcı ve destekleyici davranışlardan bahsetmeleri istenmiştir. Bu noktada topluluk ilişkilerinin önemi ve bil-giye erişim kaynakları değerlendirilmiştir. Ardından, cinsiyet kimliği azınlık stresiyle ilişkili durumlarda olumlu hissettire-cek alternatif davranışlar üzerine bir uygulama yapılmıştır. Yedinci seansta, zarar veren düşünce ve olumsuz duygularla başa çıkmak adına BDT tekniklerinden nefes egzersizleri ve trafik ışıkları teknikleri öğretilmiştir. Sonrasında ise cinsiyet kimliği azınlık stresini azaltacak, daha iyi hissettirecek yaşam koşulları için kişisel güçlü özellikler üzerinden kısa, orta ve uzun dönem hedefler tanımlanmıştır. Son seansa, üyelerin haklarını savunma becerilerini geliş-tirmek adına, öz-savunuculuk üzerine bir eğitimle başlanıl-mıştır. Ek olarak, iyi hissettirecek sosyal destek sistemlerini keşfetmeleri için bir uygulama yapılmıştır. Bir aradan sonra sonlanım oturumu gerçekleştirilmiştir. Bu oturumda, grubun sonlanmasına ilişkin duygular, birey ve grup hedeflerinin ne ölçüde gerçekleştiği, kişisel kazanımlar, grup terapisinin uy-gulanmasına ilişkin değerlendirmeler yapılmıştır. Grup tera-pisi sonlandıktan 10 hafta sonra çevrimiçi ortamda her biri 20 dakika süren bireysel izlem görüşmelerine altı üye katılmıştır.Tablo 1. Katılımcıların Sosyodemografik, Cinsiyet Uyum Süreci ve Katıldıkları Oturum Sayısına İlişkin BilgileriÜyeYaş Cinsiyet KimliğiDAC Eğitim Meslek Seçilmiş İsim KullanımıHormon Terapisi*Cerrahiİşlem*Katılınan Oturum SayısıÜ1 19 Trans erkekK Lise Serbest meslek Evet Hayır Hayır 8Ü2 21 Trans erkekK Lise Üniversite öğrencisi Evet Hayır Hayır 6Ü3 25 Trans erkekK Üniversite Öğretmen Evet Hayır Hayır 4Ü4 24 Trans kadınE Lise Üniversite öğrencisi Evet Hayır Hayır 8Ü5 20 Trans erkekK Lise Eğitmen Evet Hayır Hayır 8Ü6 19 Non-binary K Lise Çalışmıyor Evet Hayır Hayır 8Ü7 22 Trans erkekK Lise Üniversite öğrencisi Evet Evet Evet 5Ü8 21 Trans erkekK Lise Üniversite öğrencisi Evet Hayır Hayır 4DAC: Doğumda atanan cinsiyet; K: Kadın; E: Erkek*Cinsiyet uyum sürecine ilişkin433 www.turkpsikiyatri.comSeanslar, 25 Mayıs–20 Temmuz 2023 tarihleri arasında hafta-da bir (Perşembe günleri), 18.30–20.30 saatlerinde yapılmış-tır. Her seans 10 dakika arayla gerçekleştirilen iki oturumla gerçekleştirilmiştir. Seanslara üyelerin o haftayla ilgili değer-lendirmeleri (duygu, düşünce, deneyim paylaşımları) ve bir önceki seansın gözden geçirilmesi ile başlanılmıştır. Seanslar, seansın özetlenmesi ve üyelerin seans hakkındaki değerlendir-meleri alınarak sonlandırılmıştır. Ortalama 120 dakika süren süpervizyonlar, her seansın ardından yüz yüze ya da çevrimi-çi gerçekleştirilmiştir. Süpervizyonlarda seansa ilişkin içerik, terapötik uygulamalar gözden geçirilmiş, üyeler ve bütün grupla ilgili değerlendirmeler yapılmış ve bir sonraki seans planlanmıştır.Grup terapisi sürecinin analizi, süpervizör ve terapistlerin ortak değerlendirmeleriyle yapılmıştır. Bu değerlendirme-ler terapistlerin seans notları, gözlemleri ve üyelere uygula-nan özbildirime dayalı araçlara (bkz. Ekler) dayanmaktadır. Üyelerin ilk, son ve izlem seanslarındaki bireysel özbildirim ölçek puanları Ek Şekil 1’de, grup ortancaları Ek Tablo 1’de sunulmuştur. Grup Terapisine İlişkin Bulgularİlk kez akran topluluğuyla, yani başka trans+’larla, tera-pi grubunda bir araya gelen Ü1, gruba sıklıkla bedeninden hoşnutsuzluğu, aile ilişkileri ve tıbbi uyum sürecine ilişkin konuları açmıştır. Başlarda kendini gruba açma konusunda daha çekimserken; giderek daha fazla katılım gösterdiği göz-lemlenmiştir. “Yeterince erkek” olmama düşünceleriyle başa çıkmaya çalışan Ü1’in bu nedenle bazı isteklerini (örn., ro-mantik ilişki kurmak, spora gitmek, üniversiteye başlamak) ertelediği görülmüştür. Grup terapisine katılmanın kişisel ve ilişkisel düzeylerde Ü1’i güçlendirdiği gözlemlenmiştir. İzlem görüşmesinde terapi grubuna katıldıktan sonra özgüveninin arttığını (“İlk topluluk deneyimim sayesinde kendimi daha özgüvenli ve bilgili görüyorum.”), stres altında “sorunun be-nim translığım olmadığına odaklanıyorum” diye düşünerek öz-düzenlemeye yönelik nefes egzersizlerini kullanmaya de-vam ettiğini, grup üyeleriyle CUS ile ilgili tıbbi işlemler konu-sunda yardımlaştığı ve terapi grubunda ertelediğini belirttiği spor salonuna yazılma hedefini gerçekleştirdiğini bildirmiştir.“Kimsenin onu anlayamayacağı” düşüncesiyle kendini yakın sosyal çevresine ve bir terapiste açmaktan kaçınan, bu neden-le yapay zeka araçlarıyla konuşarak psikolojik destek almaya çalışan Ü2 için bu terapi grubu, başkalarına kendini açma ko-nusunda yeni bir deneyimdi. Terapi grubundan tıbbi uyum sürecine ilişkin bilgi edinmeyi ve başka translarla bir araya gelmeyi bekliyordu. Bu gruba katılmanın ve cinsiyet kimliği azınlık stresine ilişkin geliştirdiği içgörülerin gelecek umudu, özgüven ve öz-savunuculuk becerisini geliştirdiği gözlemlen-miştir. Bir oturumda isim değişikliği süreciyle ilgili kaygı ya-şadığını belirtirken, izlem görüşmesinde terapi grubuna ka-tıldıktan sonra üniversitedeki hocalarıyla kendisine atanmış ismiyle seslenmemeleri için konuşabildiğini, CUS için tıbbi ve yasal süreçleri başlattığını, stres altında nefes egzersizlerini kullanmaya devam ettiğini ve grup üyelerinden Ü1’in deste-ği ile terapi grubunda “orta vadeli hedef” olarak tanımladığı mastektomi ameliyatı olduğunu aktarmıştır.Sosyal anksiyete bozukluğu tanısı olan Ü3, grup süreciyle daha iyi hissetmeyi beklemekteydi. Gruba aile, beden imgesi, yanlış cinsiyetlendirilmek ve çoğunlukla işyerinde gizlenmeye ilişkin deneyimlediği stresi açmıştır. Gruba kendini en az açan üyeydi. İzlem görüşmesinde terapi grubuna katıldıktan sonra şehir ve iş değiştirdiğini, azınlık stresine ilişkin farkındalığının arttığını, alternatif düşünce uygulamalarına ve trans daya-nışma derneklerinin etkinliklerine katılmaya devam ettiğini Tablo 2. Üyeleri Cinsiyet Kimliği Azınlık Stresine Sokan Durumlara İlişkin Düşünce-Duygu-Davranış Kayıtlarından ÖrneklerÜyeDurum Düşünce Duygu (Derecesi)DavranışÜ1Vücutta doğumda atanan cinsiyete ilişkin bölgelerin belli olması“Çevreme doğumda atanan cinsiyetteki gibi görüneceğim.”Üzüntü (%70) Göğüs korsesi kullanmak ya da bedeni gizleyecek kıyafetler giymekÜ2Otobüste biniş kartı okuturken cihazın kadın sesi çıkarması“Şoför beni anlamayacak ve onunla tartışacağım.”Öfke (%80) Cihazın sesini bastırmak için öksürerek kart okutmakÜ3Kamusal alanda başkalarının yanlış cinsiyetlendirerek konuşması“Görüntüm sebebiyle erkek olduğumu söylemem başkalarınca sahtekarca bulunacak.”Kaygı (%80) Kimseyle konuşmamakÜ4Romantik ilişkilerde partnerin cinsiyeti sorgulaması“Asla tam olarak sevilmeyeceğim, kabul görmeyeceğim.”Utanç (%100) Partnerle yakın ilişki kurmaktan kaçınmakÜ5Kamusal alandaki tuvaletleri kullanmak“Başıma kötü bir şey gelecek.”Korku (%100) Tuvalettekilerle göz göze gelmemek için sürekli yere bakmakÜ6Ailenin doğumda atanan cinsiyet rollerini gerçekleştirmeye zorlaması“Ailemin beni anlamayacağını kabul etmeliyim.”Üzüntü (%80) Aileden uzaklaşmakÜ7Regl olmak “Doğumda atanan cinsiyetimden hiçbir zaman kurtulamayacağım.”İğrenme (%100)Sigara içmekÜ8Mağazadan cinsiyetine uygun kıyafet satın almak“Mağazadaki herkes bana bakacak.”Gergin (%100)Kimseyle göz teması kurmamak434 www.turkpsikiyatri.combildirmiştir. Cinsiyet kimliği azınlık stresinin konuşulduğu seanslarda tuvalet kullanımına ilişkin kaygılarından bahse-den üye, yeni taşındığı şehirde ve iş yerindeki erkek tuvaletini kullanmaya başladığını belirtmiştir. CUS’ne taşındığı şehirde devam etmektedir.Ü4 grupla genellikle aile, romantik ilişki ve beden imgesine ilişkin konuları paylaşmıştır. İlk haftalarda cinsiyet kimliği azınlık stresine ilişkin farkındalığın Ü4’te ümitsizlik, öfke oluşturduğu gözlemlense de son haftalara doğru bu strese iliş-kin içgörünün kendisinde umut ve meydan okuyan bir tavır geliştirdiği gözlemlenmiştir. Terapi grubundaki tek trans ka-dın olan Ü4, bu konuda kendini yalnız hissettiğini ve gruba kişisel deneyimlerini, özellikle bedenine ilişkin hislerini ak-tarırken grubu rahatsız etme düşüncelerinin ortaya çıktığını dile getirmiştir. Grup terapisinin kendisini daha özgüvenli, desteklenmiş hissettirdiğini ve bedenine dair daha olumlu bir bakış açısı kazandırdığını bildirmiştir. İzlem görüşmesinde terapi grubuna katıldıktan sonra alternatif düşünce uygula-malarına ve stres altındayken nefes egzersizlerini kullanmaya devam ettiğini aktarmıştır. Seanslarda “Kendi başıma kaldı-ğımda hayatımda hiçbir şey değiştirmek istemediğimi fark ettim. Anlamlı ilişkiler kurmak istiyorum.” diye belirten üye, izlem görüşmesinde trans dayanışma derneklerinin etkinlikle-rine katılmaya ve sosyal destek mekanizmalarını geliştirmeye devam ettiğini ifade etmiştir. “Kendi hedeflerim yolunda daha çok ilerledim. Kendi yolculuğumda bu hedeflere ulaşmak bir anda olmayacak, ancak azınlık stresine ilişkin becerilerle ilgili teknik temelleri attım diye düşünüyorum.” demiştir.Göçmen bir trans erkek olan Ü5, terapi grubuna genellikle cinsiyet kimliğine ilişkin sorgulamalarını, annesi ve toplu-lukla olan ilişkisini açmıştır. Gruba katılmak ona iyi gelse de depresyon tanısı ve ilaç kullanımı, annenin cinsiyetçi baskıları ve toplulukta ırkının ve cinsiyet kimliğinin kapsanmadığına ilişkin yetersizlik düşünceleri (“yeterince trans olamamak”) hakkında gruba açılmanın ve gruptaki cinsiyet kimliği azınlık stresi temelli travmatik deneyimleri duymanın etkisiyle dep-resyon ve kaygı belirtilerinin arttığı gözlemlenmiştir. Grup içinde deneyimlediği olumsuz duyguları da dışa vurmaktan kaçınma eğilimi yüksekti. Terapi grubuna katılmayı “daha mutlu, heyecanlı ve nefes almış hissediyorum” şeklinde ta-nımlayan Ü5’in, cinsiyet kimliği azınlık stresine ilişkin artan farkındalığı ve grup terapisinde kurduğu sosyal ilişkiler üze-rinden kişisel ve ilişkisel ölçekte güçlendiği söylenebilir. Ön görüşmede bu terapi grubuna katılma amacını “Translığımla ve kendi içimde barışık olmadığım özelliklerle barışmak isti-yorum.” şeklinde ifade eden üye, izlem görüşmesinde terapi grubuna katıldıktan sonra içselleştirdiği transfobiyi artık aş-tığını, sosyal çevresiyle daha sağlıklı iletişim kurabildiğini ve trans dayanışma derneklerinin etkinliklerine katılmaya devam ettiğini bildirmiştir.Gruptaki tek non-binary olan (erkek/kadın ikiliği dışında cin-siyetini tanımlayan) Ü6, cinsiyet kimliğine ilişkin farkındalık kazanma ve başka trans+’larla bir araya gelme amacıyla terapi grubuna katılmıştır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite ve sos-yal anksiyete bozukluğu tanıları olan, her hafta psikiyatrına uğradıktan sonra terapi saatinden oldukça çok erken bir sa-atte ofise gelen Ü6, kullandığı ilaçlar nedeniyle bazen gruba dikkatini vermekte zorlandığını dile getirmiştir. Genellikle ai-lesiyle ilişkilerini gruba açan Ü6, grupta paylaşılan kişisel de-neyimleri anlamakta zorlandığını sıklıkla dile getirmesi, diğer üyelerle ilişkilerini etkilemiştir. Seans aralarında ve sonrasında diğer üyeler birbirleriyle yakın ilişkiler geliştirirken, Ü6’nın genellikle tek başına vakit geçirdiği gözlemlenmiştir. Ü6’nın kendini açma, alternatif düşünce ve davranışları ele almada direnç gösteren bir üye olduğu söylenebilir. İzlem görüşme-sinde terapi grubuna katıldıktan sonra cinsiyet kimliğine ilişkin farkındalığının arttığını, başka bir eve taşınma ve üni-versite sınavına hazırlanma planını uygulamaya geçirdiğini, stres altındayken nefes egzersizlerini kullanmaya ve trans da-yanışma derneklerinin etkinliklerine katılmaya devam ettiğini söylemiştir. Grup terapisinin özellikle sosyalleşme becerilerini olumlu etkilediğini ifade etmiştir.Gruptaki trans+ haklarıyla ilgili mücadele eden oluşumlar-da etkin görev alan tek kişi olan Ü7, grupla genellikle CUS ve aktivizm etkinliklerine ilişkin deneyimlerini paylaşmıştır. Kişisel deneyimlerini genelleme ve entelektüelize etme eğilimi içerisinde olan Ü7’nin aktivizm ve mücadelenin psikososyal güçlendirici etkilerini göstermek adına gruba katkıları olmuş-tur. Özellikle beden hoşnutsuzluğu, dışlanma deneyimleriyle alkol ve sigara kullanarak başa çıkmaya çalışan Ü7, özkıyım düşüncelerini de gruba açmıştır. Terapi grubuna katılmanın etkisiyle “yer kaplamaya hakkım var gibi hissediyorum” diyen Ü7’nin cinsiyet kimliği azınlık stresine ilişkin farkındalığın özgüvenine olumlu etkileri olduğu gözlemlenmiştir. Son de-ğerlendirme ve izlem çalışmalarına katılmamıştır. Açılma sürecinin başında olan, terapi grubundan beklentisi-nin aileye açılma ve tıbbi uyum sürecine ilişkin hislerini pay-laşma ve başkalarının deneyimlerinden bu konuda bir şeyler öğrenme olduğunu aktaran Ü8, gruba genellikle romantik ilişkisinde kendisini “yeterince erkek” hissetmeme ve beden hoşnutsuzluğu konularını açmıştır. İlk dört seansa katılmış-tır ve sonrasında gruptan ayrılmıştır. Bu durum grupta ele alındığında diğer üyeler merak, endişe, üzüntü içinde geride kalmış ve eksik hissettiklerini belirtmişlerdir. Kendisine tera-pistlerce ulaşılamamış, grup sürecinden sonra ailevi ve ekono-mik nedenlerle şehirden ayrıldığı öğrenilmiştir. Grup düzeyinde süreci değerlendirmek gerekirse; terapi gru-bunun, üyelerce tanımlanan beklentiler (sosyalleşmek, yeni arkadaşlıklar kurmak ve dayanışma ilişkileri geliştirmek, kişi ve grup deneyimlerinden öğrenmek, cinsiyet kimlikleri hak-kında farkındalık kazanmak, cinsiyet kimliğine bağlı olarak deneyimlenen psikososyal sorunlar hakkında başa çıkma ve öz-savunuculuk becerileri kazanmak) üzerinde olumlu yönde etkileri olduğu gözlemlenmiştir. BDT uygulamaları435 www.turkpsikiyatri.comçerçevesinde grup için genel bir değerlendirme yapmak ge-rekirse; seanslarda üyeleri cinsiyet kimliklerinden ötürü strese sokan durumlarda beliren otomatik düşüncelerin kusurluluk (örn., beğenilmeyen fiziksel özellikler), değersizlik (örn., yete-rince trans olamamak) ve duygusal yoksunluk (örn., sevilme-yeceğine dair güçlü inanç) şemaları ile ilişkili olduğu görül-mektedir. Bu otomatik düşüncelerin cinsiyet kimliği azınlık stresinin iç ve dış kaynaklarla olan ilişkisi üzerine verilen psi-koeğitim temelli uygulamalar ile üyelerde bu düşüncelere şe-kil veren baskı ve ayrımcılık temelli toplumsal yapılar hakkın-da farkındalık oluşturulmaya çalışılmıştır. Böylelikle üyeler, bu tür düşüncelerin toplumsal yapılarla olan bağını kurmaya başlayabilmişlerdir. Farkındalık temelli bu bağ ile üyelerin cinsiyet kimliği azınlık stresiyle başa çıkmalarını sağlayacak alternatif düşünceler (örn., “seçilmiş ailemi kurabilirim ve bu ailede kabul, sevgi görebilirim”, “kötü bir şey olduğunda kendimi savunabilirim”, “cinsiyet kimliğime dair toplumdan ve topluluğumdan farklı, kendime özgü normlarım olabilir”) geliştirdikleri gözlemlenmiştir.Ayrıca üyelerin birbirleri ve toplulukla bağ kurmaları ve her konuda birbirlerine destek olmalarıyla ilişkili dayanışma iliş-kileri geliştirdikleri gözlemlenmiştir. Yani üyeler terapi gru-buna katılarak kendilerini güçsüz kılan, baskılayan, güvensiz bir sosyal çevreden mikro ölçekte güçlenmelerini sağlayan, kabul gördüğü, desteklendiği, güvenli bir sosyal çevre dene-yimlemişlerdir. Terapi sürecinde ve sonrasında üyelerin hem birbirleriyle hem de toplulukla daha güçlü ilişkiler geliştir-dikleri gözlemlenmiştir. Terapi seansları araları ve sonrasında birbirleriyle sosyalleştikleri ve ihtiyaç duydukları konularda birbirlerine destek oldukları görülmüştür. Örneğin, Ü3, Ü4, Ü5 ve Ü7 trans+’larla ilişki içinde olan, dayanışma dernekleri-nin faaliyetlerini yakından takip eden üyelerdi. Ü1, Ü2 ve Ü6 ise dijital olmayan ortamlarda, yüz yüze başka trans+’larla ilk defa bu grup terapisi programı ile bir araya gelmişlerdi. Terapi sürecinde üyelerin, birbirlerini dijital ve yüz yüze ortamlarda-ki sosyal çevrelerine dahil etmeye çalıştıkları gözlemlenmiştir. Örneğin, Ü1 diğer üyelere bir trans yardımlaşma WhatsApp grubundan bahsederek üyelerin bu gruba dahil olmalarını sağlamıştır.Grubun büyüklüğü istatistiksel karşılaştırmaya olanak verme-se de terapi sürecinde aidiyet, umut, sosyal destek kullanımı ve planlama ile ilgili gelişme olduğu, bu değişimin izlemde de kısmen korunduğu söylenebilir (Ek Şekil 1 ve Ek Tablo 1). Klinik düzeyde olmayan depresyon, anksiyete ve stres belirti düzeyleri ise çok heterojen seyretmiştir. Grup terapisinin et-kileriyle ilişkili olduğu öne sürülen bileşenler (Tasca ve ark. 2016), sonlanım oturumunda ele alınmış, grup üyelerinin grubu sosyal öğrenme, güvenli duygusal ifade, umut aşılama ve ilişkisel etki açısından genel olarak etkili buldukları anla-şılmıştır. Grubun uygulama sürecinde bir bütünlük geliştir-diği söylenebilir. Fakat trans erkek üyeler arasında daha fazla yakınlık, dayanışma ilişkileri gözlemlenirken; trans kadın ve non-binary üyeler, grup içinde geri durma örüntüleri gös-termişlerdir. İzlem görüşmelerinde, terapi grubunda tanışıp yakınlık ilişkisi kuran bazı üyeler arasında bu ilişkilerin hala devam ettiği, hatta geliştiği görülmüştür. Terapistler, grup terapisinin tüm aşamalarında (üyelerin belirlenmesi, grup terapisinin uygulanması, izlem) trans+ olumlayıcı bir perspektiften üyelerle ilişki kurmuşlardır. Bu durumun üyelerle terapistler arasında güven ilişkisinin kurul-masında önemli etkileri olduğu söylenebilir. Grubun sonla-nım aşaması ve izlem çalışmalarında da üyelerden bu konuda olumlu geribildirimler alınmıştır. Ayrıca, terapistlerin cinsiyet kimliklerinin üyelerce süreci nasıl etkilediği de ele alınmış-tır. Üyeler, trans olmadığını varsaydıkları terapistlerce başta anlaşılmama düşünceleri geliştirdiklerini ama süreç içerisinde bu düşüncelerinin olumlu yönde değiştiğini bildirmişlerdir. Diğer taraftan, cinsiyet kimliği azınlık stresine ilişkin farkın-dalığın oluşturduğu olumsuz hislerin (örn., öfke, ümitsizlik), terapistlere ve terapi grubuna yansıtıldığı durumlar da (örn., BDT uygulamalarını yapmak istememek, kendini ifade et-mekten kaçınmak) yaşanmıştır. Bu durumlar, terapistlerce empatik yansıtma yoluyla ele alınmıştır. TARTIŞMAYaşanan sorunlarda yalnız olmadığını görmek, uygun başa çıkma yolları geliştirmek, birbirlerine rol model oluşturmak ve sosyal destek almak adına grup düzeyindeki müdahaleler, trans+’ların psikososyal açıdan güçlenmelerinde oldukça et-kili bir uygulamadır (Pak ve Cankurtaran, 2024). Bu yazıda, cinsiyet kimliği azınlık stresine yönelik geliştirilen grup tera-pisi modellerine ilişkin alanyazın sistematik bir yaklaşımla de-ğerlendirilmiştir. Bu terapi modellerinin 10 yıl kadar oldukça yeni bir geçmişe sahip olduğu, Anglosakson ülkelerde geliş-tirildiği ve değerlendirildiği görülmektedir. Modellerin çoğu bilişsel ve davranışçı yaklaşıma dayanmaktadır. Katılımcılara göre çevrimiçine kıyasla yüz yüze uygulamalar daha faydalı bulunmaktadır. Bu modellerin etkilerinin değerlendirildi-ği çalışmalar ise cinsiyet kimliği azınlık stresine dair oluşan farkındalıkla olumlu yönde seyreden düşünce ve davranış de-ğişikliklerinin trans+’larda psikososyal açıdan tedavi edici et-kileri olduğunu göstermektedir. Ayrıca ilgili alanyazında, her ne kadar cinsiyet kimliği azınlık stresine yönelik olmasa da trans-olumlayıcı bir yaklaşımla Gestalt (Kolmannskog 2014) ve pozitif psikoloji (Hernandez 2021) gibi farklı ekollerden grup terapisi uygulamaları da bulunmaktadır. Ayrıca bu yazıda, cinsiyet kimliği azınlık stresine yönelik olumlayıcı bilişsel davranışçı grup terapisine katılan sekiz üyenin süreci sunulmuştur. Terapi grubuna katılan üyelerin farkındalık, dayanışma ve öz-düzenleme temelli bilişsel ve davranışsal beceriler geliştirerek psikososyal açıdan güçlen-dikleri gözlemlenmiştir. Bu konuya ek olarak üyeler, terapi sürecinde aidiyet, umut, sosyal destek kullanımı ve planlama436 www.turkpsikiyatri.comile ilgili ilerleme kazanmışlardır. Bu grup terapisinde gözlem-lenen gelişmelerin alanyazında azınlık stresiyle başa çıkmada sosyal destek (Meyer 2003), umut (Meyer 2003, Moe ve ark. 2023), topluluğa aidiyet (Barr ve ark. 2016), kabul ve bece-ri kazanmanın (Craig ve Austin 2016, Austin ve ark. 2018) önemini desteklemektedir. Bu nedenle klinik uygulamalarda trans+’larla çalışırken, bireysel terapilere ek olarak cinsiyet kimliği azınlık stresini temel alan olumlayıcı grup terapile-rinin yürütülmesinin etkili bir yaklaşım olacağı söylenebilir. Öncül olarak kabul edilebilecek bu uygulama denemesi üze-rine, geribildirimlerle geliştirilecek grup terapisi modelleri-nin etkinliğinin daha büyük örneklemlerle sınanması uygun olacaktır. Bu çalışmadan elde edilen dikkat çekici bir göz-lem, katılımcıların günlük yaşamlarındaki önemli değişim-lerin terapi sürerken olduğundan daha çok terapiyi izleyen erken dönemde gerçekleştiğidir. Müdahalenin etkililiğini değerlendiren gelecek çalışmalarda, uygulamanın tamam-lanmasından bir süre sonra gerçekleştirilecek izlem (takip) değerlendirmesini sonuç ölçümlerine dahil etmek gereklidir. Diğer taraftan, gruba katılan bazı üyeler, BDT yaklaşımı-nın etkili olduğuna inanırken, bazıları bu yaklaşıma ilişkin uygulamaların fazla birey merkezli ilerleyebildiğini ve bu nedenle grup etkileşimlerinin daha sınırlı olabildiğini bil-dirmiştir. Bu geribildirim ve süpervizyon görüşmeleri çer-çevesinde, bilişsel davranışçı grup terapilerinde grup üyele-rinin ortak deneyimlediği durumların (örn., kamusal alanda tuvalete girmek) belirlenmesinin ve uygulamaların bu ortak durumlar çerçevesinde yapılmasının grup terapisinin etkili-liğini arttıracağına inanılmaktadır. Buna ek olarak, yukarıda da bahsedildiği üzere, bazı üyeler grup içerisinde kendileri-ni yalnız hissetmişlerdir. Bu nedenle, grup yapısındaki üye çeşitliliğine de dikkat edilmelidir. Hem terapistler hem de grup üyeleri, 120 dakikalık seansların yeterli olmadığını dü-şünmüşlerdir. Üye geribildirimleri ve süpervizyon değerlen-dirmeleri ışığında seansların 150-180 dakika arasında yürü-tülmesi önerilebilir. BDT uygulamalarının odağında bilişsel yeniden yapılandır-ma yer almaktadır. Yani işlevsel olmayan, hatalı otomatik düşüncelere dair kanıt ve alternatifler ele alınarak danışanın sorununa ilişkin bakış açısı yeniden şekillendirilmeye ve böy-lelikle duygusal ve davranışsal değişikliklere ulaşılmaya çalı-şılır. Trans+’larla cinsiyet kimliği azınlık stresinin iç kaynak-ları üzerine (örn., “ben hastayım”, “kimse beni sevmeyecek” gibi içselleştirilmiş transfobiye ilişkin düşüncelerle) çalışırken bu tür bilişsel yeniden yapılandırma teknikleri uygulanabi-lir. Fakat trans+’ların dış kaynaklarla ilişkili belirli durum/olaylar karşısında geliştirdikleri otomatik düşüncelerin (örn., “başıma kötü bir şey gelecek”) gerçeklik payı olabilmektedir. Terapistler, böyle durumları ele alırken zarar veren düşün-ce ve olumsuz duygularla başa çıkmak için uygulanabilecek tekniklere (örn., nefes egzersizleri ve trafik ışıkları teknikleri) ve sosyal bağlamla ilgili dayanıklılığı arttıracak dayanışma ve destek mekanizmalarını da içeren davranışsal alternatiflere (örn., güvenli ortamlarda vakit geçirmek, toplulukla ilişki-leri güçlendirmek, öz-savunuculuk becerilerini geliştirmek) odaklanmalıdır.SONUÇSistematik bir yaklaşımla cinsiyet kimliği azınlık stresine yöne-lik grup terapileriyle ilgili araştırma bulguları ve bu yöntemin kullanıldığı uygulama örneği, cinsiyet kimliği azınlık stresine odağına bilişsel davranışçı grup terapilerinin trans+’lar üze-rinde olumlu yönde etkileri olduğuna işaret etmektedir. Fakat hem Türkiye’de hem de farklı coğrafya ve kültürlerde bu yak-laşımın etkilerini değerlendirmek için daha büyük örneklem gruplarıyla yürütülecek randomize kontrollü çalışmalara ve grup terapisi sürecine ilişkin nitel yöntemlere dayanan değer-lendirmelere ihtiyaç duyulmaktadır. EKLERhttps://www.turkpsikiyatri.com/upload/54_27670_TR_EK.pdfTeşekkür: Bu makalede sunulan grup sürecinin farklı yönlerine katkıları nedeniyle Pembe Hayat LGBTI+ Dayanışma Derneği’ne ve 17 Mayıs Derneği’ne teşekkür ederiz. KAYNAKLARAmerican Psychological Association (2015) Guidelines for psychological practice with transgender and gender nonconforming people. Am Psychol 70: 832–64. Aparicio-García ME, Díaz-Ramiro EM, Rubio-Valdehita S ve ark. (2018) Health and well-being of cisgender, transgender and non-binary young people. Int J Environ Res Public Health 15: 2133.Austin A, Craig, SL (2015) Empirically supported interventions for sexual and gender minority youth. J Evid Inf Soc Work 12: 567-78.Austin A, Craig SL, D’Souza SA (2018) An AFFIRMative cognitive behavioral intervention for transgender youth: preliminary effectiveness. Prof Psychol Res Pr 49: 1-8.Bacanlı H, Sürücü M, İlhan T (2013) Başa çıkma stilleri ölçeği kısa formunun (BÇSÖ-KF) psikometrik özelliklerinin incelenmesi: geçerlik ve güvenirlik çalışması. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri 13: 81-96.Barr SM, Budge SL, Adelson JL (2016) Transgender community belongingness as a mediator between strength of transgender identity and well-being. J Couns Psychol 63: 87–97.Başar K (2025) The changes in ICD-11 related to sexual health and dysfunction and their implication for clinical practice. Turk Psikiyatri Derg 6: 31. doi: 10.5080/u27559. Başar K, Öz G (2016) Cinsiyetinden hoşnutsuzluğu olan bireylerde psikolojik dayanıklılık: algılanan sosyal destek ve ayrımcılık ile ilişkisi. Turk Psikiyatri Derg 27: 225-34. Başar K, Öz G, Karakaya J (2016) Perceived Discrimination, social support, and quality of life in gender dysphoria. J Sex Med 13:1133-41. doi: 10.1016/j.jsxm.2016.04.071. Berrian K, Exsted MD, Lampe NM ve ark. (2024) Barriers to quality healthcare among transgender and gender nonconforming adults. Health Serv Res 1-9. Bränström R, Stormbom I, Bergendal M ve ark. (2022) Transgender‐based disparities in suicidality: a population‐based study of key predictions from four theoretical models. Suicide Life Threat Behav 52: 401-12.Burger J, Pachankis JE (2024) State of the science: LGBTQ-affirmative psychotherapy. Behav Ther 55: 1318-34.437 www.turkpsikiyatri.comCarver CS (1997) You want to measure coping but your protocol’s too long: consider the brief COPE. Int J Behav Med 4: 92-100.Chinsen A, Wilson J, Tollit MA ve ark. (2024a) “There’s hope and there’s a future for all of us”: co-design of a group cognitive behavioral therapy (CBT) intervention for trans young people (TAG TEAM). Int J Transgend Health 1-17.Chinsen A, Cronin TJ, Pace CC ve ark. (2024b) Evaluation of a codesigned group cognitive-behavioural therapy intervention for trans young people (TAG TEAM): protocol for a feasibility trial and a subsequent pilot RCT. BMJ Open 14: e076511.Craig SL, Austin A (2016) The AFFIRM open pilot feasibility study: a brief affirmative cognitive behavioral coping skills group intervention for sexual and gender minority youth. Child Youth Serv Rev 64: 136-44.Craig SL, Leung VWY, Pascoe R ve ark. (2021) AFFIRM online: utilising an affirmative cognitive-behavioural digital intervention to improve mental health, access, and engagement among LGBTQA+ youth and young adults. Int J Environ Res Public Health 18: 1541.Crenshaw K (1991) Mapping the margins: identity politics, intersectionality, and violence against women. Stanford Law Rev 43: 1241-99.de Lange J, Baams L, Bos H ve ark. (2022) Moderating role of coping in the association between minority stress and suicidal ideation and suicide attempts among sexual and gender minority young adults. Suicide Life Threat Behav 52: 1178-92.Duru E (2015) Genel aidiyet ölçeğinin psikometrik özellikleri: geçerlik ve güvenirlik çalışması. Turkish Psychological Counseling and Guidance Journal 5: 37-47.Expósito-Campos P, Pérez-Fernández JI, Salaberria K (2023) Empirically supported affirmative psychological interventions for transgender and non-binary youth and adults: a systematic review. Clin Psychol Rev 100: 102229.Gilbert P, Procter S (2006) Compassionate mind training for people with high shame and self-criticism: overview and pilot study of a group therapy approach. Clin Psychol Psychother 13: 353-79.Hatchard T, Levitt EE, Mutschler C ve ark. (2024) Transcending: a pragmatic, open-label feasibility study of a minority-stress-based CBT group intervention for transgender and gender-diverse emerging adults. Cogn Behav Pract June 15.Hatzenbuehler ML, Pachankis JE (2016) Stigma and minority stress as social determinants of health among lesbian, gay, bisexual, and transgender youth: research evidence and clinical implications. Pediatr Clin North Am. 63: 985-97Heck NC (2017) Group psychotherapy with transgender and gender nonconforming adults: evidence-based practice applications. Psychiatr Clin North Am 40: 157-75.Helsen V, Enzlin P, Gijs, L (2022) Mental health in transgender adults: the role of proximal minority stress, community connectedness, and gender nonconformity. Psychol Sex Orientat Gend Divers 9: 466-67.Hendricks ML, Testa RJ (2012) A conceptual framework for clinical work with transgender and gender nonconforming clients: an adaptation of the minority stress model. Prof Psychol Res Pr 43: 460.Hernandez DM (2021) The Transgender empowerment program: a positive psychology group intervention for transgender youth and young adults. (Unpublished doctoral dissertation), Bloomington: Indiana University.Kolmannskog V (2014) Gestalt approaches to gender identity issues: a case study of a transgender therapy group in Oslo. Gestalt Review 18: 244-60.Liberati A, Altman DG, Tetzlaff J ve ark. (2009) The PRISMA statement for reporting systematic reviews and meta-analyses of studies that evaluate health care interventions: explanation and elaboration. J Clin Epidemiol 62: e1-34.Lovibond PF, Lovibond SH (1995) The structure of negative emotional states: comparison of the depression anxiety stress scales (DASS) with the Beck depression and anxiety inventories. Behav Res Ther 33: 335-43.Malone GP, Pillow DR, Osman A (2012). The General belongingness scale (GBS): assessing achieved belongingness. Pers Individ Dif 52: 311–16.Mastropaolo C, Carrasco B, Breslow AS ve ark. (2020) Security amidst stigma: exploring HIV and sexual minority stressors through an attachment-based psychotherapy group. Psychotherapy 57: 29–34. Meyer IH (2003) Prejudice, social stress, and mental health in lesbian, gay, and bisexual populations: conceptual issues and research evidence. Psychol Bull 129: 674–97.Mezza F, Mezzalira S, Pizzo R ve ark. (2023) Minority stress and mental health in European transgender and gender diverse people: a systematic review of quantitative studies. Clin Psychol Rev 107: 102358.Moe J, Sparkman-Key N, Gantt-Howrey A ve ark. (2023) Exploring the relationships between hope, minority stress, and suicidal behavior across diverse LGBTQ populations. J LGBT Issues Couns 17: 40-56.Nieder TO, Renner J, Sehner S ve ark. (2024) Effect of the i2TransHealth e-health intervention on psychological distress among transgender and gender diverse adults from remote areas in Germany: a randomised controlled trial. Lancet Digit Health 6: e883-e893. Outlette MJ, Mutschler C, Roth SL ve ark. (2023) The transcending protocol: a cognitive-behavioral approach for addressing the psychosocial impact of minority stress in transgender and gender diverse individuals. J LGBT Issues Couns 17: 57-76.Özgen MH, Vos CM, Yağmur Ö ve ark. (2024) Online group psychotherapy to increase self-acceptance and reduce shame among transgender migrants: an observational report. Turk Psikiyatri Derg 35: 8–13.Pachankis JE, Harkness A, Maciejewski KR ve ark. (2022) LGBQ-affirmative cognitive-behavioral therapy for young gay and bisexual men’s mental and sexual health: a three-arm randomized controlled trial. J Consult Clin Psychol 90: 459-77.Pachankis JE, McConocha EM, Clark KA ve ark. (2020) A transdiagnostic minority stress intervention for gender diverse sexual minority women’s depression, anxiety, and unhealthy alcohol use: a randomized controlled trial. J Consult Clin Psychol 88: 613-30.Pachankis JE, McConocha EM, Reynolds JS ve ark. (2019) Project ESTEEM protocol: a randomized controlled trial of an LGBTQ-affirmative treatment for young adult sexual minority men’s mental and sexual health. BMC Public Health 19: 1086.Pachankis JE, Soulliard ZA, Layland EK ve ark. (2023) Guided LGBTQ-affirmative internet cognitive-behavioral therapy for sexual minority youth’s mental health: a randomized controlled trial of a minority stress treatment approach. Behav Res Ther 169:104403.Pak H, Başar K (2025) Turkish adaptation of everyday discrimination scale with a trans and gender diverse sample. Türkiye Psikiyatri Derneği Yıllık Toplantısı ve 3. Uluslararası 27. Ulusal Klinik Eğitim Sempozyumu, 27-30 Nisan 2025, Antalya, Türkiye.Pak H, Cankurtaran Ö (2024) Trans gençlerle sosyal hizmette güçlenme yaklaşımı: bir literatür değerlendirmesi. Fe Dergi 16: 10-35.Perrin PB, Sutter ME, Trujillo MA ve ark. (2020) The minority strengths model: Development and initial path analytic validation in racially/ethnically diverse LGBTQ individuals. J Clin Psychol 2020 76:118-36.Pipkin A, Smith A, Shearn C (2022) Transition needs compassion: a thematic analysis of an online compassion-focused therapy group in a gender service. Mindfulness 13: 1510-20.Poquiz JL, Shrodes A, Garofalo R (2022) Supporting pride, activism, resiliency, and community: a telemedicine-based group for youth with intersecting gender and racial minority identities. Transgender Health 7: 179-84.Renner J, Blaszcyk W, Tauber L ve ark. (2021) Barriers to accessing health care in rural regions by transgender, non-binary, and gender diverse people: a case-based scoping review. Front Endocrinol (Lausanne) 12: 717821.Safer JD, Coleman E, Feldman J ve ark. (2017) Barriers to health care for transgender individuals. Curr Opin Endocrinol Diabetes Obes 23: 168–71.Sarıçam H (2018) The psychometric properties of Turkish version of depression anxiety stress Scale-21 (DASS-21) in health control and clinical samples. Journal of Cognitive-Behavioral Psychotherapy and Research 7: 19-30. Sessions L, Pipkin A, Smith A ve ark. (2023) Compassion and gender diversity: evaluation of an online compassion-focused therapy group in a gender service. Psychology & Sexuality 14: 528-41.Singh AA, Dickey LM (2017). Affirmative counseling with transgender and gender nonconforming clients. Handbook of Sexual Orientation and Gender Diversity in Counseling and Psychotherapy, KA DeBord, AR Fischer, KJ Bieschke ve ark. (Ed), American Psychological Association, s. 157-82.438 www.turkpsikiyatri.comSkuban-Eisler T, Orzechowski M, Steger F (2023) Why do transgender individuals experience discrimination in healthcare and thereby limited access to healthcare? An interview study exploring the perspective of German transgender individuals. Int J Equity Health 22: 211.Snyder CR, Harris C, Anderson JR ve ark. (1991) The will and the ways: development and validation of an individual-differences measure of hope. J Pers Soc Psychol 60: 570–85. Surace T, Fusar-Poli L, Vozza L ve ark. (2021) Lifetime prevalence of suicidal ideation and suicidal behaviors in gender non-conforming youths: a meta-analysis. Eur Child Adolesc Psychiatry 30: 1147-61. Tarhan S, Bacanlı H (2015) Sürekli umut ölçeğinin Türkçe’ye uyarlanması: geçerlik ve güvenirlik çalışması. The Journal of Happiness & Well-Being 3: 1-14.Tasca GA, Cabrera C, Kristjansson E ve ark. (2016) The therapeutic factor inventory-8: using item response theory to create a brief scale for continuous process monitoring for group psychotherapy. Psychother Res 26: 131-45.Tüzün Z, Başar K, Akgül S. (2022) Social connectedness matters: depression and anxiety in transgender youth during the COVID-19 pandemic. J Sex Med 19: 650-60. Williams DR, Yu Y, Jackson JS ve ark. (1997) Racial differences in physical and mental health: socioeconomic status, stress, and discrimination. J Health Psychol 2: 335–51. Yi M, Li X, Chiaramonte D ve ark. (2024) Guided internet-based LGBTQ-affirmative cognitive-behavioral therapy: a randomized controlled trial among sexual minority men in China. Behav Res Ther 181:104605.Yüksel Ş, Kulaksizoğlu IB, Türksoy N ve ark. (2000). Group psychotherapy with female-to-male transsexuals in Turkey. Arch Sex Behav 29: 279–90.
|
DOI: 10.5080/u27670
|
Koray BAŞAR, Halil PAK, K. Can EREN
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
|
|
|
|
Research Article
|
NO: 48
|
Turkish Adaptation of the Revised Version of the Diagnostic Criteria for Psychosomatic Research (DCPR-R): A Validity and Reliability Study
|
DOI: 10.5080/u27635
|
Muhammed Hakan AKSU, Damla ERBİL, İrem EKMEKÇİ ERTEK, Buket KOPARAL, Doğa YÖNTEM AYKURT, İhsan YELLİ, Fatma YAPRAK, Gökçenur ŞİMŞEK AVCI, Çağatay Haşim YURTSEVEN, Meltem ÇINAR BOZDAĞ, Bahadır GENİŞ, Behcet COŞAR, Ömer AYDEMİR
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
Research Article
|
NO: 46
|
The Relationship Between Secondary Traumatic Stress, Anxiety, Depression, and Coping Styles in Healthcare Workers After the Kahramanmaraş 2023 Earthquakes
|
DOI: 10.5080/u27571
|
Merve ONAT, Metin YİĞİT, Neslihan KAYADEMİR, Hanife AVCI, Gülser ŞENSES DİNÇ, Esra ÇÖP
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
Research Article
|
NO: 45
|
Psychometric Properties of the Turkish Version of the Reflective Functioning Questionnaire in Men on Probation for Substance Use and a Healthy Control Group
|
DOI: 10.5080/u27424
|
Seval BİRDAL ALTUN, Patrick LUYTEN, Vahap KARABULUT, Cüneyt EVREN, Stephan BONGARD
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
Research Article
|
NO: 43
|
The Frequency of Eating Disorders, Associated Factors, and Quality of Life in Patients with Bipolar Disorder: An Investigation in the Context of Behavioral Inhibition/Activation Systems
|
DOI: 10.5080/u27340
|
Ayşe KÖKSAL, Demet SAĞLAM AYKUT, Ezgi SELÇUK ÖZMEN
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
Research Article
|
NO: 41
|
Adaptation of Anxiety Scale for Children-Autism Spectrum Disorder-Parent Version (ASC-ASD-P-TR) to Turkish Culture and Examination of Psychometric Properties
|
DOI: 10.5080/u27513
|
Aydan AKKURT YALÇINTÜRK, Elçin BABAOĞLU, Yalçın KANBAY, Tuğba KARAKUŞ TÜRKER
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
Research Article
|
NO: 40
|
The Relationship Between the Level of Sexual Desire Reported in the Clinical Interview and Sexual Development Characteristics, Sexual Functions, and Clinical Diagnosis in Women
|
DOI: 10.5080/u27375
|
Abdülkadir Sencer TABAKCI, Münevver HACIOĞLU YILDIRIM, Ejder Akgün YILDIRIM, Hasibe Rengin GÜVENÇ, Sevilay UMUT KILINÇ, Duru ÖREL
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
Research Article
|
NO: 39
|
Clinical Reasoning in Psychiatric Education: Development of Multiple-Choice Questions with Automatic Item Generation in Turkish
|
DOI: 10.5080/u27540
|
Esra Emekli, Emre Emekli, Yavuz Selim Kıyak, Yasemin Hoşgören Alıcı, Özlem Coşkun, Işıl İrem Budakoğlu
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
Research Article
|
NO: 39
|
Assesment of Clinical Reasoning in Psychiatric Education: Development of Multiple-Choice Questions with Automatic Item Generation in Turkish
|
DOI: 10.5080/u27540
|
Esra EMEKLİ, Emre EMEKLİ, Yavuz Selim KIYAK, Yasemin HOŞGÖREN ALICI, Özlem COŞKUN, Işıl İrem BUDAKOĞLU
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
Research Article
|
NO: 38
|
The Relationship Between Impulse Control, Emotional and Cognitive Regulation Mechanisms and Heart Rate Variability
|
DOI: 10.5080/u27525
|
Gülizar YAKUT, Hayri Can ÖZDEN, Yusuf Ziya ŞENER, Uğur CANPOLAT, Necla ÖZER, Jale KARAKAYA, Başaran DEMİR
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Research Article
|
NO: 27
|
Effect of the COVID-19 Pandemic on Psychiatric Service Use Among Psychiatric Outpatients
|
DOI: 10.5080/u27455
|
Cengiz KILIÇ, Özge TÜRKOĞLU, Kezban Burcu AVANOĞLU, PSİDEMİ Çalışma Grubu, Elif ANIL YAĞCIOĞLU, Berna Diclenur ULUĞ
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
|
|
Research Article
|
NO: 23
|
Prevalence of Depressive Symptoms and Related Factors in Türkiye: Results of the 2016 and 2019 Turkish Health Survey
|
DOI: 10.5080/u27341
|
Kemal AYDIN, Nadire Gülçin YILDIZ, Halide Z. AYDIN, Hasan Aykut KARABOĞA, Fatma KAHRAMAN GÜLOĞLU, Yohane V.A. PHIRI, Hatice YILDIZ
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
Research Article
|
NO: 21
|
Candidate Genetic Markers for Post Traumatic Stress Disorder Within the Scope of Forensic Psychiatry
|
DOI: 10.5080/u27445
|
Sertaç AK, Lale ŞATIROĞLU TUFAN, Esen AĞAOĞLU, Ebru TURGUT ŞENEL, Şeref Can GÜREL, Aysun BALSEVEN ODABAŞI, Gürol CANTÜRK
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Research Article
|
NO: 13
|
Turkish Version of the Psychotropic Related Sexual Dysfunction Questionnaire (PRSEXDQ-T): Validity and Reliability in Patients Using Selective Serotonin Reuptake Inhibitor
|
DOI: 10.5080/u27318
|
Yasir ŞAFAK, Simge Nur KURT KAYA, Rıza Gökçer TULACI
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
Research Article
|
NO: 11
|
Hepatitis C Prevalence, HCV awareness and Certain Psychological Factors in Patients with Opioid Use Disorder
|
DOI: 10.5080/u27182
|
Oğuzhan DOĞAN, Yasemin OLGUN SUNAN, Fatma DURU, Gülten KARTEPE, Esra ERDOĞAN YARIKKAYA, Betül ÖZSOY, Gökhan ÖZ, Şerif KAHRAMAN, Gökhan TATLI, Hidayet ÖNER
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Research Article
|
NO: 3
|
The Relationship Between Early Maladaptive Schemas and Coping Styles, Reasons for Drinking, Craving and Remission in Patients with Alcohol Use Disorder
|
DOI: 10.5080/u27144
|
Ekin Revşan PARLAK, Başak ÜNÜBOL, Engin Emrem BEŞTEPE
|
[Summary]
[Full Text (PDF)]
[E-mail to Author]
|
|
|
|
|